CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba ,TBMM Genel Kurulu’nda YSK’nın İstanbul kararını çok sert sözlerle eleştirdi. Ağbaba “6 Mayısta saray ve yandaşları YSK eliyle darbe yaptı. 6 Mayıs 1972'de Deniz Gezmişleri asanlar ile 6 Mayıs 2019'da adaleti katledenler arasında hiçbir fark yoktur” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, TBMM Genel Kurulunda YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini iptal etmesiyle ilgili konuştu. AKP tarihinin darbeciler tarihi olduğunu kaydeden Ağbaba, geçmişte kumpaslar kurarak yapılan darbelerden örnekler vererek, tarihin, darbecilerin ve diktatörlerin karşısında demokrasi için direnenleri hiçbir zaman unutmadığını kaydetti. 6 MAYIS DARBESİNE İMZA ATANLAR TARİHİN KARA SAYFALARINDA YER ALACAK “ Tarihimizin en uzun seçimleri 31 Martta başladı, 6 Mayısta sona erdi. Sözümün başında söyleyeyim: Bu bir darbedir, bu darbenin ismi de 6 Mayıs darbesidir” diyerek sözlerine başlayan Ağbaba, “ Bu darbenin Türkiye'de yaşadığımız diğer darbelerden hiçbir farkı yoktur, sadece darbe yapılırken kullanılan araçlar farklıdır. Bu ülkede 12 Eylül darbesi faşist generallerle, postallarla, tanklarla yapıldı. 12 Mart darbesi muhtırayla yapıldı. 15 Temmuz darbesi silahlarla, uçaklarla yapıldı. 6 Mayıs darbesi ise önce kurulan kumpaslarla ve YSK eliyle yapıldı. 12 Eylül-15 Temmuz darbecileri silahlarını kullanarak seçilmiş kurumlara darbe yaptı. 6 Mayısta saray ve yandaşları YSK eliyle seçilen Ekrem İmamoğlu'na açık bir darbe yaptı. 12 Eylül darbesi sonuçları ile 6 Mayıs darbesi sonuçları arasında hiçbir fark yoktur, her ikisinde de seçilmişlere darbe yapılmıştır. Bu darbe bildirisine imza atanları, bu darbeyle ilgili destek verenleri tarih asla unutmayacak. Kenan Evren'in ve darbecilerin isimlerinin yanında, tarihin kara sayfalarında yerlerini alacaklardır. 6 Mayıs 1972'de Deniz Gezmişleri asanlar ile 6 Mayıs 2019'da adaleti katledenler arasında hiçbir fark yoktur” ifadelerini kullandı. DAVUTOĞLU’NA VE SEÇİLMİŞ BELEDİYE BAŞKANLARINA DARBE YAPILDI Başka hiçbir dönemde olmadığı kadar AKP döneminde darbeler olduğunu söyleyen Ağbaba, AKP Grubuna dönerek “Hatırlayınız, önünde ayağa kalktığınız, alkışladığınız, yüzde 49 ve 317 milletvekiliyle seçilen Ahmet Davutoğlu'na 5 Mayısta darbe yaptınız. Yine, 2014'te halkın oylarıyla seçilen kendi belediye başkanlarınıza darbe yaptınız. 16 Nisanda saat beşte mühürsüz oyları kullanarak millî iradeye âdeta hırsızlık yapıldı. 6 Mayısta ise kurulan kumpasla milletin iradesine, İstanbulluların iradesine darbe yapıldı.” Dedi. İŞVEREN AKP, TAŞERON GÜLEN’Dİ. "Kumpas"ı bilerek söylüyorum çünkü AKP geçmişte kumpas kurmakta tecrübeli” İfadeleriyle konuşmasını sürdüren Veli Ağbaba, “ 15 Temmuz alçak darbe girişimine nasıl geldik, kısaca hatırlayalım: Orada da buradaki gibi kumpaslar kuruldu. O zaman işveren AKP idi, taşeron Fetullah Gülen'di. Balyoz, Ergenekon, Oda TV, askerî casusluk kumpaslarıyla ordudaki yurtsever subaylar Silivri'ye, Mamak'a atıldı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurtsever subayları, başta Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ olmak üzere cezaevlerine atıldı ve tarihimizde ilk kez Türk Silahlı Kuvvetleri sizin tarafınızdan terör örgütü, onun başını da terör örgütü lideri olarak cezalandırdınız.” Şeklinde konuştu. AĞBABA, AKP’NİN 31 MART ÖNCESİ VE SONRASI KUMPASLARINI SIRALADI CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 31 Mart seçimleri öncesi ve sonrasında da AKP eliyle kumpaslar kurulduğunu belirterek; "Kumpas" diyoruz, sizin yaptığınız bu dönemki kumpasları hatırlayalım. 31 Mart gecesi demokrasiye ihanet edenler, utanmadan -hâlâ yüzleri kızarmıyor- 3.800 oyla "Biz kazandık." diye açıklama yaptılar. 31 Mart gecesi Anadolu Ajansıyla -ki o da ayrı bir tartışma konusu olacak- sonuçları manipüle etmeye kalktı, beceremedi; "geçersiz oylar sayılsın." dedi, olmadı; "Taşıma seçmen sayılsın." dedi, olmadı; "41.132 kısıtlı seçmen var." dediniz, yine olmadı; "Büyükçekmece, Maltepe sayılsın." dedi, yine olmadı; utanmadan "Kanun hükmünde kararnameyle ihraç edilenler oy kullanamaz." dediniz, yine olmadı; "Kanun hükmünde kararnameyle ihraç edilenler, FETÖ örgütüne yakın sandık görevlileri vardır." dediniz, olmadı. Burada bir parantez açalım, eğer FETÖ'yle ilişkili bir araştırma yapılsa AKP diye bir parti kalmaz, bunu da belirtelim. FETÖ'cülük ve FETÖ'cülerin beslenmesinin tek sorumlusu da sizsiniz. "Hiçbir şey olmasa da bir şeyler oldu." diyecek kadar komik duruma düştünüz. "Sandık", "sandık" dediniz, "millî irade" dediniz ama bunların hiçbirine inanmadınız. 6 Mayıs darbesinde kumpas kuranlar darbecidir ve bundan sonra bu kumpası kuranlar, bu darbeyi yapanlar da darbeci diye anılacaktır. AKP'nin tarihi darbecilerin tarihidir. Keşke bizim tarihimizi biraz okumuş olsaydınız.” Dedi. 23 HAZİRANDA BÜTÜN İSTANBULLULAR GÜZEL ŞARKILAR SÖYLEYECEK, HER ŞEY GÜZEL OLACAK. “Unutmayın ki insanlık tarihi aynı zamanda iyilerle kötülerin, zalimlerle mazlumların tarihidir” diyen Ağbaba; “ Tarih, darbecilerin ve diktatörlerin karşısında demokrasi için direnenleri hiçbir zaman unutmadı, unutmayacak. Hatırlayın, Şili Pinochet'in karşısında direnen Salvador Allende, Franco'ya boyun eğmeyen büyük Şair Garcia Lorca, Hitler'e karşı sesini yükselten Bertolt Brecht, 12 Eylülde Kenan Evren'e sesini yükselten Tarık Akan ve hiç kuşkusuz Şili'de 1973 darbesinde stadyumda Venceremos'u okurken önce elleri kırılan sonra da askerler tarafından kurşuna dizilen Victor Jara. - Victor Jara o şarkıda diyordu ki: "Kazanacağız Fırtına yırtıyor sessizliği Ufuktan bir güneş doğuyor Gecekondulardan geliyor halk Tüm Şili şarkılar söylüyor." 23 Haziranda bütün İstanbullular güzel şarkılar söyleyecek, her şey güzel olacak. Baskıya, korkuya, zulme karşı İstanbullular ayakta ve teslim olmayacak. Sevgiyle gülerek, kucaklaşarak bütün 16 milyon İstanbul'u yöneteceğiz. Siz her türlü baskıyı, her türlü kumpası kurmanıza rağmen bu kumpas da sizin elinizde patlayacak, 6 Mayıs darbesiyle 23 Haziran günü hesaplaşacağız. Bu ülkeyi sizlerin karanlığına teslim etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.