“Özümüze Dönmemiz, Yeniden İman Etmemiz Lazım”

Bayramlaşma töreninde konuşan Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Osman Marasalı, “Allah kendi kuluna zulmetmez. Zalim olan bizleriz. Biz kendimize zulmettiğimiz için Allah bizlere bu zulümlerden kurtulmayı nasip etmiyor diyebiliriz. Özümüze dönmemiz lazım, yeniden iman etmemiz lazım.” dedi.

“Özümüze Dönmemiz, Yeniden İman Etmemiz Lazım”

Bayramlaşma töreninde konuşan Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Osman Marasalı, “Allah kendi kuluna zulmetmez. Zalim olan bizleriz. Biz kendimize zulmettiğimiz için Allah bizlere bu zulümlerden kurtulmayı nasip etmiyor diyebiliriz. Özümüze dönmemiz lazım, yeniden iman etmemiz lazım.” dedi.

Marasalı (fotoğrafta soldan 2.), parti il merkezinde, partili yöneticiler ile vatandaşların katıldığı bayramlaşma töreninde şunları söyledi:

“Başta Türkiye’miz olmak üzere, tüm İslam aleminin Ramazan Bayramı mübarek olsun. Bizleri Ramazan ayında 30 gün boyunca disipline eden, yaptığımız ibadetlerle, sahurumuzla, iftarımızla, teravihimizle kendisine yakınlaşmamıza vesile kılan Cenab-ı Hakk’a hamd-ü senalar olsun.

Gelecek sene sağlıklı bir şekilde ulaşmamız halinde yine Ramazan ayını en güzel şekilde değerlendirmeyi bizlere tekrar nasip etmesi için Cenab-ı Hakk’a duayı eksik etmiyoruz.

Muhterem kardeşlerim, yapılan ibadetlerin sonucunda bayram gününü kutluyoruz. İslam dininin iki farklı yönü biri şekli (ameli), biri de öz olarak davranışlarımızı belirleyen yönüdür. Davranışları belirleme yönüyle hareket ettiğimiz takdirde, İslam’ı yaşadığımız takdirde ne büyük güzelliklere mazhar olabileceğimizi bu Ramazan ayı münasebetiyle bir kez daha görmüş oluyoruz.

Suç oranlarının düşmüş olması, toplumsal dayanışmanın en üst mertebelere çıkmış olması, merhametin, insanlığın, yardımlaşmanın, sabrın en üst mertebelere çıkmış olması İslam dininin yaşanması halinde insanlığın nasıl bir saadete kavuşmuş olabileceğini gösteriyor.

Bugün tüm dilek ve temenniler içinde İslam alemine barış ve huzur gelmesini temenni ederiz diye başlayan cümleler aslında İslam’ın yaşanması halinde zaten temenniye gerek kalmaksızın kendisine vücut bulabileceğini gösteriyor.

Hal böyle iken İslam aleminin durumunun niye bu kadar vahim, niye bu kadar içler acısı olduğunu, niye bütün kan ve gözyaşının İslam ülkeleri arasında diye düşündüğümüzde kolaya kaçarak bunu sadece dış mihraklara bağlayıp üstünü örtüp gidebiliriz. Ama derinlemesine inip baktığımızda; Amerikan George Washington Üniversitesinden iki akademisyenin hazırlamış olduğu İslami değerler endeksine göre dünyada İslam’ı yaşayan, İslami değerlere sahip ülkeler arasında ilk 40 ülke içerisinde Müslüman ülkenin olmadığını görüyoruz. Bu durum Müslüman’ım diyen insanların niye yokluk, yoksulluk ve aynı zamanda zulüm içerisinde yaşadığının en büyük kanıtı durumunda.

Peki bu 40 ülke arasında hangi ülkeler var diye baktığımızda; Yeni Zelanda, Finlandiya, İsveç, Norveç gibi batılı ülkeler, Avrupa ülkeleri, Baltık ülkeleri maalesef ilk 40 ülke içerisindeyken İslam ülkesi olarak Malezya 40.sırada yer alıyor ve Malezya geçen sene 35.sırada iken.

Geçen sene Türkiye 125. sırada iken bu sene 138. sıralara gerilemiş durumda. Dolayısıyla Allah kendi kuluna zulmetmez. Zalim olan bizleriz. Biz kendimize zulmettiğimiz için Allah bizlere bu zulümlerden kurtulmayı nasip etmiyor diyebiliriz.

O halde özümüze dönmemiz lazım, yeniden iman etmemiz lazım, “Ey iman edenler, iman ediniz.” ayetinin karşılığını vermemiz lazım ve yer yüzündeki bu haksızlığın, zulmün sona erebilmesi için insanlara tebliğ görevimizi en iyi şekilde yerine getirmemiz lazım. Sonucunun ne olacağını düşünmeden. Neden ? Çünkü “İnsanların en hayırlısı insanlara faydası olandır.”

Bu vesile ile ben bir kez daha yeni bir dünya düzeninin kuruluşuna başlangıç noktası olmasını niyaz ederek Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum.”

Bülten

Güncelleme Tarihi: 06 Haziran 2019, 09:18
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER