Müzede ‘Işığın Hikayesi’ Sergisi

MALATYA

18 Mayıs Uluslararası Müzeler Günü açılışı etkinlikleri kapsamında Malatya Arkeoloji Müzesinde Işığın Hikâyesi konulu sergi açılışı yapıldı.

18 Mayıs Uluslararası Müzeler Günü açılışı etkinlikleri kapsamında Malatya Arkeoloji Müzesinde Işığın Hikâyesi konulu sergi açılışı yapıldı.

Serginin açılışına Malatya Vali Yardımcısı Regaip Ahmet Özyiğit, İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Çetin Şişman, Malatya Müze Müdür Vekili Kenan Özdaş, İl Halk Kütüphanesi Müdürü Muzaffer Tekin ve diğer konukların katılımıyla açılan sergi 10 Ağustos 2018 tarihine kadar açık kalacak.

Dünya kültür mirasının korunması ve müzeciliğin tanınması amacıyla Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOM) tarafından tüm dünyada 18 Mayıs Müzeler Günü olarak kutlanıyor. 2018 yılı için ana tema olarak “Hiper Bağlantılı Müzeler: Yeni Yaklaşımlar/Yeni Kitleler” belirlendi.

“Işığın Hikâyesi” konulu sergide; Helenistik, Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait aydınlatma aletleri kronolojik olarak sergilenmekte olup sergi 18 Mayıs-10 Ağustos tarihleri arasında ziyarete açık kalacaktır.

Işığın Hikâyesi konulu sergide Helenistik, Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait aydınlatma aletleri yer alıyor.

Özdaş, vatandaşları Kernek’teki müzede bulunan sergiye beklediklerini söyledi.

Sergiyle ilgili şu bilgiler verildi:

“Tarihin hemen her döneminde aydınlatma, gündelik yaşamın en önemli öğelerinden biri olmuştur. Zamanla aydınlatma ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çeşitli çözüm yolları arayışı içine girilmiş ve doğal aydınlatmanın yanı sıra yapay aydınlatmaya da gereksinim duyulmuştur. Ateş yakma öğrenildikten sonra, farklı biçimlerde yararlanma yolları aranmış, ateşin kontrol altına alınıp taşınılması amaçlanırken de aydınlatma araçları oluşturulmaya başlanmıştır.

Meşale gibi aydınlatma araçları dışında özellikle madeni ve pişmiş topraktan yapılan kandiller, küçük ve taşınabilir olmaları nedeniyle en yaygın kullanılan araçlardan biri olmuştur. Helenistik ve Roma dönemlerinde büyük gelişim gösteren kandiller Osmanlıların son dönemlerine kadar kesintisiz bir şekilde kullanılmıştır.

Kandiller iki ana kısımdan oluşmaktadır. Birinci bölüm, yağın konduğu ana çanak kısmı diğeri ise fitilin konduğu emzik kısmıdır. Bazı kandillerin üstü açık bazılarınınki kapalıdır. Üstü kapalı olan kandillerde kullanılan kapak kısmına “Discus”adı verilir. Discus’ta bir delik açılır. Bu delik hem yağın hazneye boşaltılması, hem de kandilin hava alması işlevini görmektedir.

Kandillerde genellikle zeytinyağı yakılır. Bazen bu yağın içine tuz da eklenir. Antik dönemde yağ çok kıymetli olduğundan kandilden yağın dökülmemesi için ağız kısmı kapatılır ve ağız uzatılır. Fitiller kükürtlenmiş üstüpüden veya papirüs yapraklarından yapılır.

Gelişen teknoloji içerisinde maden ve camın kullanımının yaygınlaşması Osmanlı İmparatorluğu döneminde gaz lambalarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Osmanlılar gaz lambalarını, aydınlatma işlevinin yanı sıra evlerini süsleyen görsel bir öğe olarak da kullanmışlardır.

Mekânları aydınlatma araçları olarak kullanılan meşaleler, kandiller ve gaz lambaları Cumhuriyet dönemiyle birlikte modern tasarımlı aydınlatma araçlarına yerini bırakmıştır. Günümüzde çevre dostu, estetik, sağlık sorunlarına yol açmayan az enerji tüketen ışık kaynaklarını üretmek için bilim insanları çalışmalarına devam etmektedir.”

Şahin’in Konferansı

Etkinlikler kapsamında Antropolog ve Etnoarkeolog Hüseyin Şahin 21 Mayıs Pazartesi günü saat 14.00’de Kongre ve Kültür Merkezinde bir konferans verecek. Fahri Kayahan Salonundaki konferansın konusu “Malatya’da Bulunan Kaya Mezar Odaları ve Tarihlendirme Örneği – Samanköy Kaya Mezar Odası” olarak açıklandı.

Bülten

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.