ACIDAŞ OLMAYALIM...

Bilirsiniz ben yazarım!!!

       Kalemime ve yüreğime yakıştırdığım her satırı yazarım..

       Ve belki bazen de yaşarım!

       Bu hafta size yaşadığımı yazacağım...
       Biraz üzüntüsü taze ama belki duygumu size anlatırsam hem iyi hisseder hem de bir musibet bin nasihatten iyidire örnek olmaya hak kazanırım!

      ''Durdu'' ailesi olarak corona virüse babaannemi kurban verdik, dün öğlen saatlerinde.
       Bu  durum dünya için hergün aynı tablo olsa da bizim aile için ilkti son olması ümidiyle...
       Ben bu acıyı katlayan gözlemlerimi size de ibret olsun diye yazmaya karar verdim.Zaten acımı yaşayacak bir ortam sunsaydı şartlar, belki de size yazmazdım. Yazma sebebimi de anlatayım!
       Babaannem hastanede kimsesizler gibi yalnız mücadele verdi. Son anlarında kimse yanında olamadı çünkü bu illet izin vermedi. Annem onunla konuştu son dakikalarıymış çünkü çok sürmeden ölüm haberi geldi.
       Nefesi yetmediği için solunum cihazıyla ciddi bir savaş verdi!
       Ardından cenaze işlemleri başladı ama baya değişiklik vardı!
       Onu kimse göremez, herkes gömemez ve taziyesi için de kimse kabul edilemezdi.
       Kimsesiz, ıssız ve yalnız gibi gömülecekti...
       En yakınları olarak gittik ve defnettik babaannemi!
       Boşverin değişik cenaze merasimlerini, mevlüt ya da bugün kırkı muhabbetlerini!
       Kimse kimseye sarılamadı!
       Kimse kimsenin gözyaşını silemedi!
       Sarılınca güç bulur acısı olanlar ama ondan da mahrum kaldı acıyı yaşayanlar.
       Sevdikleri, evlatları, yakınları olarak herkes panikledi!
       Acaba ne yapsak doğru olur diye bu acıyı yaşayamadan duramadı.
       Nikah kıyılan çifti yalnız bırakabilirsin ama son yolculuğuna uğurladığın sevdiğini yalnız bırakmak aynı olurmu ki!!!
       İyice bir düşünmeli!!!
       Ha buarada şehir mezarlığının hali de, düğün salonlarının hali kadar içler açıcı değildi!
       Şimdi diyeceksiniz ki bu kadın bunları bize niye anlattı!
       Benim kalemim de ''acı duyabiliyorsan insansın'' anlayışı hakim ama geçen hafta zaten ''bananeci'' bir toplum olduğumuzu size izah etmiştim.
       Benim amacım acıma ortak aramak değil zaten!
       Ben konuşmak, anlatmak yada duymak başka dostlar, yaşamamak ve ''acıdaş olmamak'' için tedbirli olun diye yazdım!
       Ve inanın bana hayatınızda kocaman yerleri ve belki hakları olan sevdiklerimizin bu kadar minik ve ıssız adımlarla gidişi onlara reva değil!!!

YORUM EKLE